ve sonunda beklenen gün geldi çattı, sonucuyla da yıktı geçti koca memleketi. açıkçası son sunumların sonucu çok etkilemediğini düşündüğüm oylamada aleyhimize gelişen iki olay vardı. birincisi ramazan ayı-içki ilişkisiydi ki bence diğer lobilerin elindeki büyük ve malesef haklı bir konuydu. özellikle kayseri üzerinde dolaşan bu çekinceye zamanında (2005 ya da 2006) ramazan ayında ankara üniversitesi kantinini basan gazi üni.li sözde ülkücü tayfanın oruç kavgasına ve millete çektirdiği eziyete saşih olmuştum. başkent'i böyle olan bir ülkede daha muhafazakar illerinde neler olabilirdi, onu da az çok tahmmin etmek olası. bu konuyla ilgili işin bir ilginç yanı da urfa neden yok, doğudan başka il neden yok diye bık bık eden, kayserinin adaylığını kabullenmiş kimi yazarların sonuçlar açıklandıktan sonra keşke daha açık görüşlü yerler seçseydik diyebilmiş olmalarıydı. ikinci sebep de son anda kinder süpriz yumurtadan çıkan nicolas sarkozy'di. delegeler sanırım o ana kadar daha rahattılar ve tek fransız ile uğraşabileceklerini düşündüler ama o süpriz ve teker teker tanıştırma faslı üzerlerindeki baskıyı arttırdı sanırım.
neyse giden gitti kalan kaldı sonuçta. ne şenez erziğe "neden lobi yapmadınız" diye çatan gazetecilere, ne de olayın komplo teorileri kısmında "keşke biz de para yedirseydik"çilere girmeyeceğim ama son bir şeye değinmek isterim ki o da diğer rakiplerin kafilelerindeki futbolculardı. bizim futbolun ne kadar gerisinde kaldığımızın resmi gibiydi malesef. müthiş bir yıldızlar geçidiydi resmen...